Shito-Ryu

SHITO-RYU

Gerçek Karate-Do, bir Savunma Sanatı olarak, temeli çok eski çağlara dayanmaktadır. Bilim adamlarının bir kısmı, Karatenin doğuş yeri Çin olduğunu ve oradan Okinawa adalarına yayıldığını tahmin etmektedirler. Diğer bir kısmına göre de, Çin ustası Tsüan-Şu'nun geliştirdiği Savunma Sanatından çok önce Okinawa adalarında Karate-Do'nun yaşadığını söylemektedirler.

Diğer bir rivayete göre de, Tsüan-Şu'nun Okinawa'ya yayıldığı ve sonra da adaların Ulusal Savunma Sanatı olarak geliştirildiği düşünülmektedir.

Rivayetlerden birinde de, Buda'nın Hindistan'daki 28. Ardılı olan Bodhidharma, Ustası Prajnatara'nın talimatı üzerine, Milat'tan Sonra VI. Asırda Çine gelmiş ve Bey Krallığında Sâolin (Sorin) Manastırına yerleşerek, buradaki Rahibeleri eğitmeye başlamış. Bodhidharma, "18 kol Hareketi", sonradan "Sâolin Tsüan" adı altında çeşitli stiller oluşturmuş ve Kore, Vietnam, Birma, Endonezya, Tayland gibi ülkelere yayılarak, yerli ulusal özellikleriyle zenginleşip Tsüan-Su sistemiyle birleşmiştir. Bu çeşit hızlı yayılmasına rağmen Sorin su-Kempo sistemi fiziki hareketlerinden öteye gitmemiştir.

Okinawa adalarında karate sisteminin gelişimine büyük önem verilmiş ve bu sebeple Okinawa, bu günkü karatenin beşiği sayılmaktadır. Okinawa, o kıtada en büyük ada sayılır, yüz ölçümü 1254 kilometre karedir. Adanın Güneyinde en büyük merkezler ise, Naha, Süri ve Tomari'dir. Okinawa'nın baş kendi Naha'dır. Nüfusu, genelde Japon kökenli kavimlerden oluşmaktadır. Kavimler Ryuku şivesinde konuşuyorlar. O dönemde Okinawa kavimleri devamlı olarak birbirleri ile savaşırlardı, bunun dışında da, yerli zenginler halkın mal ve mülkünü zorla ellerinden alıyorlardı.

VII. asırda, ilk olarak Japonya, Okinawa ile ticari anlaşmalar yaparak, iki ülke arasında sıcak ilişkiler kurdu. Aynı zamanda Japonya'da Tayra ve Minamoto Tarikatları arasında şiddetli çatışmalar başlamıştı. Yenilen tarikat mensupları Okinawa adasına sığınmışlardı. Birçok kaçak Samuraylar burada saklanıyorlardı. Samurayların gelişiyle o yörede Japonya savunma sistemleri gelişmeye başladı, sistem içeriğinde de Japonya silahları kullanılıyordu. Aynı zamanda, Süri, Naha ve Tomari şehirleri civarında sivil ve askeri grupları toplanmışlardı. Bu yöreye Çin'den sızıp gelen Kempo, halk arasında yayılmaya başlamıştı.

Bu sırada üç büyük Okinawa karate do dalları, Süri, Naha ve Tomari şehirlerinde oluşarak, Süri-te,Naha-te ve Tomari-te adları altında gelişiyorlardı. 1429 yılında Kral Se Ha-Si bu üç büyük bölgeyi kendine bağlayarak, kontrol altında tutuyordu. Aynı bölgelerde büyük çatışmalar başlamış ve tehlikeli bir kargaşa durumu bekleniyordu. Bu sebeple Kral Se Ha-Si bir karar alarak "KİN-BU" silah taşımayı yasakladı. İç çatışmalar ve dışarıdan yapılan saldırılar yerli halkı, kendilerini korumak için savunma sanatı ustalarına baş vurmaya mecbur etmişlerdi.

O dönemde Endonezya, Vietnam, Laos, Birma ve Kore gibi ülkelerde "Okinawa-Te" gelişmiş ve bu ülkelerde temsilcileri bulunuyorlardı. İşte yerli halk, gizli olarak "Okinawa-Te" sistemini öğrenmeye başladı. Şubat 1609 yılında Japonya'dan yüz gemi ile üç bin Samuray Okinawa adalarına geldi. Ordusu olmayan Okinawa halkı Samuraylara karşı güçsüz kaldılar. Yeterli kadar karşı koyamadılar ve yenildiler. Bundan sonra Okinawa ve halkı Japonya İmparatorluğuna bağlı olarak ağır vergi ve işkence altında ezilmeye maruz kaldı. Aynı zamanda üçüncü kere silah taşıma yasağı çıktı. Japonya iktidarı, Katana gari, yani "kılıç avlama" emrni verdi. Kılıç ile yakalanan vatandaş ölüm cezasına çarpılıyordu.

1629 yılı Okinawa'da gizli örgüt oluştu ve bu örgütün başında da "Okinawa-Te" ustaları bulunuyordu. Silah yasaklığı, ada halkını zor antrenmanlar yapmaya mecbur etti. İdmanlarda, saldırılara önem verilerek yumruk ve ayaklarını çalıştırıyor, onları tehlikeli silah olarak kullanmak istiyorlardı. Özel alet olan "makiwara" kullanılıyordu, binlerce kere tekme ve tokat atılıyordu. Rakipsiz çalışarak, kendilerini bir savaşçı olarak hazırlamak için de devamlı "katalar"(hayali rakipler ile yapılan dövüş hareketleri) çiziyorlardı. Bununla beraber "Kobudo-Dzütsu" öğreniyor ve çeşitli silahları kullanmaya çalışıyorlardı. Silah çeşitleri: ip, zincir, kayık küreği, sopa (Bo), orak (Kama), değirmen taşı (Tonfa), üç dişli kama çeşidi (Sai) ve diğerleri idi.

Uzun süre içinde verilen mücadele, sonunda 18. asırda karate ustası Sakugawa, "Sakugawa-no Karate" okulnu açtı ve karate kelimesi ilk olarak kullanılmaya başladı. Kara (boş), te (el), yani Boş el Savunma Sanatı, birçok ustalar tarafından geliştirildi ve bu silahla 1868 yılında Okinawa halkı Samurayları yok ederek ülkesini "Gün Doğuşu" ülkesi ilan etti. Fakat 1885 yılında Okinawa, Japonya İmparatorluğunun bir parçası olarak gelişmeye devam etti.

1901-1903 tarihleri arasında Karate, Japonya Beden Eğitim Sistemine uygun olarak, Eğitim Programına eklendi. Bundan böyle resmi kurum ve kuruluşlarda ilk karate kursları veren, eski Okinawa stili SÜRİ-TE'yi oluşturan Sokon Matsumure'nin öğrencisi Yasutsune İtosu idi. İtosu, bugünkü Karate stillerinin kurucuları Kenwa Mabuni (SİTO-RYU), Miyagi Tözün (GODJO-RYU), Gitin Funakosi (SÖTÖKAN-RYU) ve diğer ünlü ustaların hocası idi. İtosu, o dönemde jimnastik hareketlerine benzeyen zincirleme hareketleri, yani hayali rakipler ile dövüş sistemi Kataları geliştirerek ilk olarak sağlık tedavi jimnastiğini uyguladı.

19. asrın sonunda "SÖRİNDZİ-RYU'dan iki geneleksel karate stili oluştu. Stillerin birleşimi ile "SÜRİ-TE ve TOMARİ-TE"'den "SÖRİN-RYU," "NAHA-TE ile TOMARİ-TE" den de "SÖREI-RYU" oluştu.

"SÖREİ-RYU," hafif ve kandırmacı, sağa sola kayma hareketleri niteliğini taşıyan bu hafif ve hareketli stil, kadın ve çocuklar için çok uygun bir stildi.

"SÖRİN-RYU" ise -"aydınlaşmış kalp," eski ve geleneksel Okinawa yumruk dövüşü "OKİNAWA-TE" prensiplerine göre oluşmuştur.

Felsefe bakımından karate, "Budizm" inancına bağlı olmasına rağmen, Okinawa'da bir askeri dövüş sanatı olarak yaygınlaşmıştır. Bu yaklaşım nedeniyle, eski dövüş sistemi olan "KEMPO," unutulmuştur. Japonya'da yaygınlaşan karate, Japon ulusunun malı olarak görülmüştür. Bugünkü karatenin irade gücünü gözden geçirerek, "BUSİDO"-"Samuray yolu" adını taşıyan , yani "Samuray" -akıncının ahlâk ve estetik niteliğini taşımaktadır, Budizm, insanın doğa ile birleşme düşüncesini "Busido" ya ekleyerek, onu askeri kanuna çevirdi ve aynı zamanda birçok Japon ulusal inançların temsilcisi olarak görüldü. "Busido" Samurayların güvende ve soğukkanlı olmalarını sağlıyor, ölümden hiç korkmayacak kadar cesaretlendiriyordu. Onların doğru, dürüst ve temiz insan olmalarını, paradan nefret etmelerini, kendi menfaatlerini düşünmemelerini sağlıyordu.

O dönemde olayların en önemlisi, Karate-Do sisteminin, gelecekte Japonya'nın İmparator koltuğuna oturacak Hirohito'ya gösterilmesi ve tanıtılması idi. 6 Mart 1921 yılında yapılan bu gösteri Hirohito'yu çok büyülemişti. Karate-Do programında gösterilen Kata, Kumite (dövüş) ve Tamesivari (kiremit ve çeşitli kalınlıklarındaki tahtaların boş elle kırılması), Hirohito'yu çok şaşırmıştı. 20. asrın ikinci yarısında Okinawa ustaları, oluşturdukları Karate-Do stillerini resmi olarak kayıt ettirdiler.

Okinawa ustası Kenva Mabuni, 1926 yılında Osaka şehrinde "SHİTO-RYU" stilini oluşturdu ve 1930 yılında da resmi kaydını yaptırdı. 1936 yılında Okinawa ustalarının konferansı oldu ve "Okinawa Karate Ustaları Konferansı" olarak tarihe geçti. Aynı zamanda da Kara kelimesinin "Çin" anlayışı kaldırılarak "Boş" iyeroglif anlamı verilmiş oldu. 2. Dünya Savaşı öncesi resmi olarak Japonya'da dört Karate-Do stili var idi. Bu stiller: "GODZO-RYU", "SHITO-RYU", "SÖTÖKAN" ve "VADO-RYU" idi. Sonradan bu stillere dayanarak birçok farklı stiller ortaya çıktı. Mabuni ustanın öğrencileri: "SHITO-KAI", "SYUKO-KAI", "SANKYU-KAI" stillerini oluşturdular.

1964 yılında Tokio'da Olimpiat Şampiyonası yapılarak, Budokan Dövüş Merkezinde Tüm Japonya Karate-Do Federasyonu "DZEN NİHON KARATE-DO REMEY" adı altında tüm karate stil ve okullarını birleştirdi.

50. yıllarından sonra, Karate Avrupa ve Amerika'ya kadar yayıldıktan sonra, birçok ulusal federasyonlar oluştu. 1969 yılında Uluslar arası Karate-Do Birliği (WUKO) kuruldu ve aynı zamanda İlk Karate Müsabakaları yapıldı.

Bu günkü Karate-Do, geniş bir çapta stillerin bir araya gelmesini sağlamıştır. Bunların temeli de eski çağ "TODE" stilinin prensipleri üzerine kurulmuştur.

Katalar

* Heyan 1-5,
* Bassay-day, sö,
* Kosokun-day, sö,
* Siho-Kosokun,
* Dzion,
* Dzitte,
* Dziin,
* Vansü,
* Çintey,
* Godzüsiho,
* Çinto,
* Rohay 1-3,
* Nayfantin 1-3.

Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol